Halı


Halı sanatı oldukça eski zamanlara kadar dayanır. Halı da ilk örneği, M.Ö V. ve IV. ait İskit mezarlarında Pazarik halısıdır.  Selçuklular, halı sanatını batı İran ve Asya’ ya yaymışlar, 1071 Malazgirt Savaşıyla da Anadolu’ ya getirmişlerdir. Türkiye’ de farklı müzelerde sergilenmekte olan bu halı çeşitlerine paha biçilemez ve halı sanatının en büyük ve önemli yapıtlarından bir tanesidir. Halılar evlerimizde ilk kulanıldığı dönemlerde, yalnızca maddiyatı olan ailelerin evlerinde duvarları kapamak, zemini kapatmak yada dekor amaçlı kullanılmaktaydı. Yalnızca maddiyatı olanların satın alabildiği halılar o zamanlarda olabildiğince değerli ve zorlukla bulunan lüks eşyalardandı. Halı sanatı uzun zamanlardan beri Anadolu topraklarında varolan bir sanattır ve bunca zaman diliminde ülkemizde büyük ilerleme göstermiştir. Halıcılık belli bir bölümünün geçim kaynağıdır ve halkımızın bir bölümü yalnızca halı dokuyarak geçinmektedir. Durum böyle olunca ülkemizde halıcılık oldukça gelişmiş bir sectör olup, bir çok halı fabrikası ve halı markası vardır. Halı markaları, el dokumalarından makina dokuması halılara, kilim ve paspaslara kadar geniş bir ürün çeşidine sahip bulunmaktadırlar.Bunların satış fiyatları da halının dokuma malzemesine, büyüklüğüne ve desenlerine göre farklılık gösterebilmektedir. Halılar içersinde en pahalı olanlar el dokuması halılardır. El dokuması halıların kalitesi ve kullanılan malzemelerin ne olduğu yanısıra el emeği ile ilmek ilmek dokunulduğu için pahalı olmaları oldukça normal birşeydir. Bu halılar haricinde çoğu insanın satın alabileceği uygun fiyatlarda halılar da vardır. Eskiden olduğu gibi halılar bir zengin olma belirtisi değil tüm evlerde, her odada birden fazla halı bulunmaktadır. Halı artık lüksten sıyrılıp evlerin içinde mecburi bir ihtiyaç olarak görülmektedir.

Bir çok evlerde saraylarda ve köşklerde dekor tamamlama amaçlı duvarlarda da asılabilen duvar halıları dışında bugünlerde tüm kapalı yaşam alanlarında muhakkak halı vardır ve olmaya da devam edebilecektir. Görsel açıdan tüm mobilyaları ve kullanılan eşyaları tamamlayan son eşya olan halı aynı zamanda zemini kaplayabilen ve güzelliğin yanında yaşam alanında rahatlık sağlayabilen yegâne bir kaplama türüdür. Yüzyıllarca kare ya da çoğunlukta dikdörtgen şeklinde üretilen halılar bu gün tasarım adına ve kullanım alanlarına göre daire sekizgen gibi farklı geometrik desenlerde de üretilmektedir. Her türlü yaşam alanlarına uyumlu olabilmesi için her odaya uygun nitelikte farklı boyutlarda üretilmiş olan halı modelleri oturma gruplarıyla özellikle tam bir bütün sağlayabilmekte ve halı olmayan bir ev ne yazık ki en iyi kaplama zemin döşeme alanı da olsa evde boşluk ve eksiklik hissettirmektedir. Yüzyıllardır tüm alanlarda kullanılabilen ve hala kullanılmasına devam eden eşsiz bir buluştur halı. Tarihte ilk el dokuması halıların Anadolu Selçuklu dönemlerinde üretilmiş olduğu ve bugün bunların hala Leningrad Müzesi’nde korumaya alınarak gizlendiği bilinmektedir. Medeniyetlerin kültür alışverişi ile kısa sürede bütün dünyaya yayılmış olan ve büyük bir üne kavuşabilmiş halılar teknolojiyle birlikte devamlı ilerlemiş vede ilerlemeye devam ederek kapalı alanların yanısıra açık alanlarda bile kullanılmayı sürdürmektedir.